stok-degerleme-yontemlerinde-lifo-ve-fifo-ayrimi

Stok Değerleme Yöntemlerinde LIFO ve FIFO Ayrımı

Perakende ve imalat işletmelerinde en büyük varlıklardan biri olan envanter; hammaddeler, üretimdeki mallar ve bitmiş ürünler de dahil olmak üzere, bir işletmenin en önemli yönlerinden biridir. Etkili ve verimli bir şekilde yönetilmemesi, işletmenin çöküşüne yol açabilir. Bunun nedeni, envanterin, satılan malların maliyetini değerlendirerek işletme karlılığını belirlemek için kullanılmasıdır. Son Giren İlk Çıkar (LIFO), İlk Giren İlk Çıkar (FIFO) ve Ağırlıklı Ortalama Maliyet (WAC) gibi çeşitli stok değerleme yöntemlerinin doğru bir şekilde kullanılması önerilir. Yanlış değerleme yönteminin kullanılması, bir işletmeyi büyük ölçüde etkileyebilir.

 

FIFO nedir?

İlk giren ilk çıkar (FIFO) yöntemi, mağazadan malların satışının veya çıkışının eldeki en eski stoktan yapıldığı bir tekniktir. Bozulabilir malların söz konusu olduğu bir senaryoda, en erken stok ilk olarak ele alındığından bu en uygun yöntemdir, dolayısıyla bozulabilirlik riskini azaltır.

 

FIFO tekniğini kullanmanın avantajları arasında;

  • En eski öğeler sürekli olarak kullanıldığından, kayıt tutmayı azaltarak envanteri takip etmeyi kolaylaştırır,
  • Stoktaki ürünler son fiyatları temsil eder, dolayısıyla satılan malların maliyetini dengeler.

 

Bununla birlikte, birkaç dezavantajı vardır:

  • Envanter maliyetlerindeki enflasyonla birlikte vergilendirilebilir gelir artar,
  • Envanterin değiştirildiği veya iade edildiği durumlarda maliyetlerin hesaplanmasını zorlaştırır.

 

LIFO nedir?

Son giren ilk çıkar (LIFO), son stok ürününün önce satılacağı varsayımına dayanan bir stok değerleme yöntemidir. Ancak bu tekniğin envanter hareketine aykırı ve mantıksız olduğu kanıtlanmıştır. Bir ekonomide enflasyonun olduğu bir senaryoda, satılmayan malların değeri düşerken, satılan malın maliyetinin değeri artacak ve bu da düşük kar ve gelir vergisi ile sonuçlanacaktır. Ancak bir ekonomide deflasyonun olduğu bir senaryoda satılmayan malların değeri artarken satılan malın maliyetinin değeri düşerek yüksek kâr elde edilir.

 

LIFO stok değerleme yöntemini kullanmanın diğer dezavantajları şunları içerir:

  • İlk envanterdeki maliyet esası ile son piyasa fiyatı arasında daha büyük bir farklılığa neden olur,
  • Bir şirketteki mevcut envanter faaliyetlerinin yanı sıra işletme faaliyetlerinin yorumlanmasını zorlaştırır.

 

Hangi Yöntem Tercih Edilmelidir?

FIFO, satılan malların maliyetini LIFO üzerinden hesaplamak için daha şeffaf ve güvenilir bir yöntem olarak kabul edilir.

Doğası gereği “İlk Giren İlk Çıkar” yönteminin anlaşılması ve uygulanması daha kolaydır. Çoğu işletme, en eski ürünleri ilk önce satar. Çünkü eski envanter eskimiş olabilir ve değer kaybedebilir. Bu nedenle, FIFO sadece bu doğal envanter akışını takip ediyor, bu da defter tutma konusunda daha az hata şansı anlamına geliyor.

LIFO, bir işletmenin ilk önce en son envanter maliyetlerini kullanmasına olanak tanır. Bu maliyetler, tipik olarak, daha eski envanteri üretmenin veya edinmenin daha önceki maliyetinden daha yüksektir. Bu nedenle, kazançlar daha düşüktür. Bu, bir şirketin LIFO kapsamında ödemesi gereken daha az vergi anlamına gelse de, FIFO ile belirtilen karların çok daha doğru olduğu anlamına da gelir. Çünkü eski envanter, o envanterin gerçek maliyetlerini yansıtır. FIFO kapsamında kârlar doğal olarak yüksekse, şirket yatırımcılar için çok daha çekici hale gelir.

Bir şirketin LIFO yöntemine geçmesiyle ilgili sorun, eski envanterin sonsuza kadar defterlerde kalması ve eski envanterin (bozulabilir veya eski değilse) mevcut piyasa değerlerini yansıtmamasıdır.

Vergi durumunuza, envanter akışınıza ve kayıt tutma gereksinimlerinize göre işletmeniz için en iyi stok değerleme yönteminin hangisi olduğuna karar verebilirsiniz.